Kuzey Kıbrıs'ta “Ağaoğlu” markasını kullanan bir dolandırıcılık ortaya çıktı: CE-SA projesi adı altında “kâğıt üzerinde daireler” satıldı

Kuzey Kıbrıs'ta, Geçitkale bölgesinde (Gazimağusa ilçesi) sözde CE-SA projesi kapsamında konut satışlarıyla ilgili bir skandal patlak verdi. Türk ve Kıbrıs yayınlarına göre, yerel gayrimenkul geliştirme grubu Peridot (Peridot Group of Companies / Peridot Construction), sosyal platformlarda 2.260 dairelik büyük bir konut kompleksini tanıtarak, inşaatın ünlü Türk şirketi “Ağaoğlu İnşaat” tarafından yapılacağını iddia ederek alıcılardan para topladı. “Ağaoğlu” holdingi projeye herhangi bir katılımı olmadığını kamuoyuna açıkladı ve haklarını mahkemede koruyacağını bildirdi.

Soruşturmalar ve yayınlara göre, Peridot insanlara tam daireler veya inşaat arsaları değil, tarım arazilerinde “hisse”ler teklif etti — “165 m² arazi hissesi” olarak adlandırılan tipik bir mekanizma — ve karşılığında “gelecek inşaat sonrası” stüdyo, 1+1 veya 2+1 daireler vaat etti. Bu “hisselerin” fiyatı yaklaşık 17.000 ile 50.000 sterlin arasında değişiyordu. Gazeteciler, Geçitkale projesinin ne bir imar planı, ne plan onayı, ne de inşaat ruhsatına sahip olduğunu, ancak satışların gayrimenkul danışmanları ve sosyal medya üzerinden aktif olarak gerçekleştirildiğini belirtiyor. Bazı ilanlarda “özel başlangıç fiyatı” ve hızlı inşaat başlangıcı vaatleri yer alıyordu; hatta belirtilen bir tarih vardı — Şubat 2026.

“CE-SA”nın pazarlama izleri ilan platformlarında ve satıcıların kendi web sitelerinde bulunabilir. Örneğin, özel agregatörlerde Geçitkale’de “CE-SA projesinde 2+1” gibi ilanlar £34.999’dan başlayan fiyatlarla ve “165 m² — £17.000” gibi teklifler bulunuyor; bu, “gelecek daire karşılığı arazi hissesi” olarak tanımlanan şemayla örtüşüyor. Peridot web sitesinde CE-SA projesi, havuz kenarında yüksek katlı binaların renderları ve “Kuzey Kıbrıs’ta akıllı yatırımların adresi” sloganları ile tanıtılıyor; ancak yasal belgeler veya izin bilgileri açıkça sunulmuyor.

Bu şemadaki güvenin ana unsuru, sözde “Ağaoğlu İnşaat” ile yapılan ortaklığa atıftır. Ancak, Şeffaf Gazete’de yayımlanan ve yerel medyada dolaşan bir yorumda “Ağaoğlu” şöyle dedi: grubun “KKTC’de projeleri yok, Peridot/CE-SA ile tanışıklığımız yok ve herhangi bir anlaşma imzalamadık; markanın kullanımı izinsiz, yasal adımlar atılacak.” Böylece şirket, isminin kullanımını fiilen haksız ve itibar zedeleyici olarak nitelendirdi.

Gazeteciler ayrıca satışların sadece Kuzey Kıbrıs’ta değil, Türkiye, İran ve Polonya’da aracılar vasıtasıyla da aktif olarak tanıtıldığını ve “satılan” birim sayısının yüzlerle ifade edilebileceğini iddia ediyor. Ayrıca, Geçitkale’de son yıllarda tarım arazisi hisselerinin gelecek daireler kisvesi altında agresif pazarlamasına yönelik bir “gri alan” oluştuğu belirtiliyor; bu, alıcı güvenini artırıyor ve piyasa kontrolünü zayıflatıyor. Bu iddialar medya yayınlarıyla ilgilidir ve yetkili merciler tarafından doğrulanması gerekir.

Ayrıca, “CE-SA” izleri medya sayfalarının dışında da görülebilir: Peridot markalı emlak ofisi web sitelerinde, Geçitkale’deki mülk kartları “başlatılmadan önce”, “sınırlı teklif”, “son lotlar” şeklinde işaretlenmiş olup, geniş bir müşteri çekim hunisini gösterir. Potansiyel alıcılar için ilanlarda mülk hakları, tapu türü, izinler ve planlama kurumlarının onayları hakkında şeffaf bilgi olmaması net bir kırmızı bayraktır.

Vurgulanması gereken nokta: yayınlar, “Ağaoğlu şirketinin dolandırıcılığı”ndan değil, şüpheli satışlara güvenilirlik izlenimi vermek için adının kötüye kullanılmasından bahsediyor. Ağaoğlu katılımı kesinlikle reddetti ve hukuki adımlar atacağını açıkladı. Yayınlandığı tarihte, yazar CE-SA projesi ve Peridot ile ilgili bağımsız resmi KKTC kolluk raporlarını bulamadı; ancak “CE-SA”nın aktif pazarlaması açık kaynaklarda doğrulanmıştır ve holdingin katılımı reddettiği kamuoyuna açıktır.

Kuzey Kıbrıs emlak piyasası son yıllarda bir dizi skandalla karşı karşıya — tartışmalı varlıkların yeniden satışı ve “kağıt” projelerden. Uzmanlar ve gazeteciler, yatırımcıları belgeleri dikkatlice kontrol etmeye çağırıyor: tapu türü (Türk/BDT/takas/Yunan 1974 öncesi), imar planının varlığı, inşaat izinleri ve kayıtlı geliştirici ile sözleşme, “arazi hissedarı” ile değil. Bu kontroller olmadan para kaybetme riski çok yüksektir. Şüpheli şemalara dair örnekler, son haberlerde ve ilan platformlarında kolayca bulunabilir.