Cyprus, Nicosia

İfade özgürlüğü tehdit altında: Kıbrıs’ta sindirme vakaları kaydedildi

15.09.2025 / 16:33
Haber Kategorisi

Son haftalarda Kıbrıs’ta vatandaşlara ve gazetecilere yönelik tehditlerin arttığı bildiriliyor, bu da ifade özgürlüğü ve açıkça eleştiri yapabilme olanağı konusunda ciddi endişelere yol açıyor. Bu olaylardan biri, bir gazeteciye: “Sen toprağa, ben hapse” denmesi şeklinde gerçekleşti. Bir başka vatandaşa ise eski Suçla Mücadele Servisi (ΚΥΠ) çalışanı tarafından: “Sessiz ol, yoksa bütün kirli sırlarını ortaya çıkarırım” şeklinde tehdit yöneltildi.

Konu, milletvekili Eirini Charalambidou’nun girişimiyle Parlamento İnsan Hakları Komitesi önüne taşındı; bu tür şikayetlerin sayısındaki artışa dikkat çekildi. Kendisi, yayımları ve soruşturmaları nedeniyle tehdit aldığını iddia eden tanınmış gazetecilerden beşten fazla başvuru aldığını belirtti.

Gazeteci Nikoletta Tsikkini, onur, haysiyet ve güvenlik haklarının ciddi şekilde ihlal edildiğini belirtti. Eski bir ΚΥΠ görevlisi tarafından sindirildiğini bildirdi. Avukatı Alekas Argirou, tehditlerin yetki sahibi ve gizli verilere erişimi olan bir kişi tarafından gelmesi durumunda, bunun yalnızca bir ihlal değil, potansiyel bir yetki suiistimali olduğunu vurguladı.

Yetkililer oturum sırasında ΚΥΠ’nin iç yönetmeliklere göre hareket ettiğini belirtti, ancak bu özel olaya nasıl tepki verecekleri belirsiz. İnsan Hakları Müdürlüğü Başkan Yardımcısı Ioannis Cheimonas, ilgili çalışanın başka bir birime transfer edildiğini ve durumun hangi kuralların geçerli olduğu ve nasıl uygulandığı konusunda daha fazla açıklama gerektirdiğini vurguladı.

Kıbrıs Gazeteciler Birliği Başkanı Georgios Frangos, eleştirinin gazeteciliğin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı. Ona göre, gazetecilere yönelik ölüm tehditleri, hakaretler ve çalışma engelleri yaşandı. Ayrıca gazetecilerin yaklaşık üçte birinin içeriklerinden dolayı baskı gördüğünü ve %62’sinin mesleki istikrarsızlık yaşadığını, bu durumun özgürce ifade etme yetilerini doğrudan etkilediğini belirtti.

Parlamento komitesi üyeleri, birçok tehdidin organize kaynaklardan geldiği — sahte sosyal medya hesapları ve koordineli troll kampanyaları yoluyla — endişesi dile getirdi. Eirini Charalambidou, kurumsal denetim, çoğulculuk ve ifade özgürlüğünün korunması gerekliliğini vurguladı.

Milletvekillerinin önerileri arasında, güç suiistimali, tehditler ve gazetecilere ve vatandaşlara uygulanan baskı vakalarını da kapsayacak şekilde, konuyu kapsamlı incelemek için Kapalı Kurumlar Komitesi oturumunun düzenlenmesi girişimi yer aldı.

Yalnızca kayıtlı kullanıcılar yorum bırakabilir. Yorum yapmak,hesabınıza giriş yapın veya yeni bir tane oluşturun →